İngilizce gün adlarını ve ayları gösteren bir çalışma hazırladık sizlere. Renkli olarak basıp afiş haline getirip, çocukların odasında görünür bir yere asabilirsiniz.
25 Ağustos 2010 Çarşamba
Haftanin Günleri ve Aylar
Etiketler:
afiş,
aylar,
days and months,
English Days,
görsel ingilizce,
İngilizce günler,
jpg,
Month,
months,
resim
24 Ağustos 2010 Salı
The Wolves and The Sheep
İşte sizlere kisa bir çocuk öyküsü
"Why should there always be this slaughter and fear between us?" said the wolves to the sheep. "We seek peace with you, but it is those evil-minded dogs that have much to answer for the emnity and mistrust between us. They always bark whenever we approach you and attack us though we intend to do no harm. If you would only dismiss them from your heels, there might soon be treaties of peace and reconciliation between us." The sheep, poor silly creatures, were easily beguiled and dismissed the guarding dogs, whereupon the wolves jumped upon them and decimated the unguarded flock at their own pleasure.
Şimdi kelime ve dilbilgisine bir göz atalim:wolf - wolves = /wulvz/ okuyunuz: /v/ herzamanki gibi /f/ 'ye çok yakın olmak üzere... sheep = tekili çoğu aynı: DİKKAT. Okurken /i:/ yani uzun"i" ile okuyunuz; yoksa "gemi" olur!... seek (sought - sought) = istek ve özlemle aramak, çok istemek... slaughter = katliam, boğazlama, kılıçtan geçirme, hayvan kesme... slaughterhouse = mezbaha, salhane... evil-minded /i:-vıl-mayn-did/ = kötü niyetli, fenalık düşünen... have much to answer for = sebebi onlardır; hesabını vermeleri gereken çok şey var... enmity = düşmanlık... mistrust = güvensizlik, güvenememe, şüphelenme... to bark /BA:K/ (Brit.E) = havlamak... to approach = yaklaşmak, yakınlaşmak... though we intend to do no harm = bir zarar vermek niyetinde olmamamıza rağmen... If you would only = Ah, keşke... to dismiss = uzaklaştırmak, işten çıkarmak... heel /hiıl/ = topuk, ayak topuğu... [Yani,"Ah, keşke onların peşinizden heryere gelmelerini, yanınızdan hiç ayrılmamalarını bir önleseniz..." ] treaty (treaties) /TÇRİ:-ti/ /TÇRİ:-ti:z/ = andlaşma... reconciliation = barışma, uzlaşma... silly = aptal, budala... to be beguiled /bi-GAYLD/ = kandırılmak... whereupon = ki bunun üzerine... unguarded = korunmasız... flock = küçükbaş hayvan sürüsü... herd /HÖ:D/= büyükbaş hayvan sürüsü... jumped upon = üzerlerine atladılar... at their pleasure = diledikleri gibi, keyifle...
to decimate /DES-imeyt/ = büyük bölümünü öldürmek; katliam yapmak... Burada, "onar onar ham ettiler" diye düşünebilirsiniz. Hımmm, bu "On" sayısı nereden mi çıktı şimdi? Latincede decem = X.
Decimare fiilinin eski Roma'daki anlamı da: Kurayla seçip on adamdan birini öldürmek.
İyi de...
December 12inci ay değil mi? Octopus (ahtopot) 8 bacaklı değil mi? October 10uncu ay değil mi?
Bi dakka yaaa, iki aylık kayma var burada!...
Tabii var, olmalı da...
Çünkü, 12 aylık takvime geçildiği dönemde, yeniyıl 1 Mart günü başlıyordu...
"Why should there always be this slaughter and fear between us?" said the wolves to the sheep. "We seek peace with you, but it is those evil-minded dogs that have much to answer for the emnity and mistrust between us. They always bark whenever we approach you and attack us though we intend to do no harm. If you would only dismiss them from your heels, there might soon be treaties of peace and reconciliation between us." The sheep, poor silly creatures, were easily beguiled and dismissed the guarding dogs, whereupon the wolves jumped upon them and decimated the unguarded flock at their own pleasure.
Şimdi kelime ve dilbilgisine bir göz atalim:wolf - wolves = /wulvz/ okuyunuz: /v/ herzamanki gibi /f/ 'ye çok yakın olmak üzere... sheep = tekili çoğu aynı: DİKKAT. Okurken /i:/ yani uzun"i" ile okuyunuz; yoksa "gemi" olur!... seek (sought - sought) = istek ve özlemle aramak, çok istemek... slaughter = katliam, boğazlama, kılıçtan geçirme, hayvan kesme... slaughterhouse = mezbaha, salhane... evil-minded /i:-vıl-mayn-did/ = kötü niyetli, fenalık düşünen... have much to answer for = sebebi onlardır; hesabını vermeleri gereken çok şey var... enmity = düşmanlık... mistrust = güvensizlik, güvenememe, şüphelenme... to bark /BA:K/ (Brit.E) = havlamak... to approach = yaklaşmak, yakınlaşmak... though we intend to do no harm = bir zarar vermek niyetinde olmamamıza rağmen... If you would only = Ah, keşke... to dismiss = uzaklaştırmak, işten çıkarmak... heel /hiıl/ = topuk, ayak topuğu... [Yani,"Ah, keşke onların peşinizden heryere gelmelerini, yanınızdan hiç ayrılmamalarını bir önleseniz..." ] treaty (treaties) /TÇRİ:-ti/ /TÇRİ:-ti:z/ = andlaşma... reconciliation = barışma, uzlaşma... silly = aptal, budala... to be beguiled /bi-GAYLD/ = kandırılmak... whereupon = ki bunun üzerine... unguarded = korunmasız... flock = küçükbaş hayvan sürüsü... herd /HÖ:D/= büyükbaş hayvan sürüsü... jumped upon = üzerlerine atladılar... at their pleasure = diledikleri gibi, keyifle...
to decimate /DES-imeyt/ = büyük bölümünü öldürmek; katliam yapmak... Burada, "onar onar ham ettiler" diye düşünebilirsiniz. Hımmm, bu "On" sayısı nereden mi çıktı şimdi? Latincede decem = X.
Decimare fiilinin eski Roma'daki anlamı da: Kurayla seçip on adamdan birini öldürmek.
İyi de...
December 12inci ay değil mi? Octopus (ahtopot) 8 bacaklı değil mi? October 10uncu ay değil mi?
Bi dakka yaaa, iki aylık kayma var burada!...
Tabii var, olmalı da...
Çünkü, 12 aylık takvime geçildiği dönemde, yeniyıl 1 Mart günü başlıyordu...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)