13 Ekim 2009 Salı

PRESENT CONTINUOUS TENSE"ŞİMDİKİ ZAMAN"

PRESENT CONTINUOUS TENSE
ŞİMDİKİ ZAMAN
1. Biçim
Present continuous tense iki bölümden oluşur - Özneden sonra olmak Fiili ( verb to be: am is are ) kullanılır + fiil'e -ing takısı eklenir.



Not: Olumsuz şekilde kısaltmalar aşağıdaki gibi de yapılabilir:
I'm not going,
you're not going,
he's not going etc.
2. Kurallar:
Present Continuous Tense'in kullanımı aşağıdaki gibidir :
• Şu anda devam etmekte olan olayları ve işleri anlatmak için kullanırız.
örneğin:
You are studying English now.
He is listening to the music now.
• İçinde bulunduğumuz zaman diliminde ilerlemekte olan olayları ve işleri anlatırız.
örneğin :
Are you still working for the same company?
More and more people are becoming vegetarian.
• Gelecekle ilgili tasarlanmış ve planlanmış işleri anlatmak için kullanırız.
Örneğin:
We're going on holiday tomorrow .
I'm meeting my boyfriend tonight.
Are they visiting you next winter?
• Geçici bir durumu ve olayı anlatmak için kullanırız.
Örneğin:
He usually plays the piano, but he's playing the guitar tonight.
The weather forecast was good, but it's snowing now.
• 'always, forever, constantly' gibi zarflarla tekrarlanan ve normali aşmış alışkanlıkları ifade etmek ya da vurgulamak için kullanırız.
Örneğin:
Harry and Sally are always arguing!
You're forever complaining about your mother-in-law!
You're constantly losing your key!
DİKKAT! Bazı fiiller Present Continuous Tense'de kullanılmazlar. Bu fiiller aşağıda açıklanmıştır.
3. Present Continuous Tense'te Kullanılmayan Fiiller
Aşağıda listelenmiş fiiller Şimdiki Zamanda kullanılmazlar, Çünkü bu fiiller hareket ve olayları değil zihinsel düşünce ve ifadeleri anlatırlar:
List of common verbs normally used in simple form:

Duyularımız / Algılama
feel*, hear, see, smell, taste

Fikirler
assume, believe, consider, doubt, feel (= think), find (= consider), suppose, think

Zihinsel İfadeler
forget, imagine, know, mean, notice, recognise, remember, understand

Heyecan, Arzu, Emel
envy, fear, dislike, hate, hope, like, love, mind, prefer, regret, want, wish

Ölçüler
contain, cost, hold, measure, weigh

Diğerleri
look (=resemble), seem, be (in most cases), have (when it means to possess)*
Notlar:
1. Algılama Fiilleri (see, hear, feel, taste, smell) çoğunlukla 'can' ile kullanılırlar.
Örneğin: I can see... I can hear...
2. * Bu fiiller Present Continuous Tense'de kullanılabilir fakat farklı bir anlamda. Karşılaştırın:
a. This coat feels nice and warm. (= burada paltonun kalitesini algılıyorsunuz)
b. John's feeling much better now (= John'un sağlığı iyiye gidiyor)
a. She has three dogs and a cat. (=sahiplik)
b. She's having supper. (= akşam yemeği yiyor)
a. I can see Anthony in the garden (=algılama)
b. I'm seeing Anthony later (= Buluşmayı planlıyoruz)
Örnekler:
• I wish I was in Greece now.
• She wants to see him now.
• I don't understand why he is shouting.
• I feel we are making a mistake.
• This glass holds half a litre.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder